İZMİR’de sonbahar ve kış aylarında az yağış ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle kronikleşen kentin ‘koku sorunu’ geçen yıla göre erken başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. yani çok fena bir koku çıkıyor. Mart ayındayız ve ciddi anlamda kokuyor. Körfezin temizliğine önem vermiyoruz. Derelerin dibini betonladık, bu bir bilim faciası.”
İzmir’de şehir merkezinden geçen derelerin diplerinde biriken kirlilik, sonbahar ve kış mevsimlerinde az yağış ve yüksek sıcaklıklardan dolayı bölgesel olarak kötü kokuya neden oldu. Kentteki koku sorununun insan kaynaklı olduğuna işaret eden DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle koku sorununun geçen yıla oranla daha erken başladığını söyledi. prof. Yaşar, “Son 80 yılın en kurak yıllarından birini yaşıyoruz. Yağmur yağınca derelerdeki su temizlenemiyor. Su gidemediği için biyolojik aktivite çok fazla olmaya başlıyor, bu nedenle derelerdeki sular temizlenemiyor.” dayanılmaz kötü bir koku çıkıyor.Mart ayındayız ve ciddi anlamda kokuyor.Körfezin temiz kıymetini düşünmüyoruz.Derelerin dibini betonladık,”Bu bilimsel bir felaket. Beton bir an önce kırılmalıdır. Ayrıca kireçleme yapılmamalıdır. Yapılması gereken tek şey fabrikalardan çıkan suların kontrol altında tutulması ve arıtılmasıdır” dedi.
TEMİZLİK VE KONTROL VURGUSU Kirliliğin önlenmesi için temizliğe dikkat edilmesi ve fabrikaların kontrol altına alınması gerektiğini belirten Prof. Yaşar, “Geçen yıl 80 bin tır toprak götürüldü deniyordu. Ama bu övünülecek bir şey değil. 80 bin tır oraya niye geliyor? Oraya varmadan siz engel olacaksınız. 1970’lerde. Yeşildere’de denize girilir, balık tutulurdu. Ancak şu anda her yer çok kirli. “Yerel yönetimler tüm fabrikaları denetlemeli, 50 civarında çevre mühendisi çalıştırmalı ve tüm dereleri kontrol altında tutmalı. Mart ayının ikinci yarısı ve Nisan ayında kokuyu azaltacak güzel bir yağmur bekliyorum. Derelerin temizliğine mutlaka önem vermeliyiz.” İzmir Körfezi’nin dünyanın en iyi koylarından biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yaşar, “Ekonomik potansiyele sahip en güzel koylardan biri. Çünkü her şey var. İç körfezde değerli balıklarımız var. Akdeniz’in en verimli koyudur. Koyda kuş cenneti ve dalgıç balıklarımız var. Çok güzel bir cennetimiz var ama biz hala onu kirletmeye ve fosseptik olarak kullanmaya devam ediyoruz. “KÖRFEZİ GÜZEL KULLANIRKEN YILLIK 10 MİLYAR DOLAR DAHA GELİRİMİZ OLACAK” dedi.
İzmir Körfezi’ne dökülen 15’e yakın büyük akarsu bulunduğunu kaydeden Prof. prof. Yaşar, “Sanayi odası, ticaret odası, belediye yetkilileri ve valilik, fabrika atıklarının arıtılması konusunda masaya oturup karar vermeli. proje tamamlandı koyumuz maviye döndü 2004 yılına kadar koy muhteşemdi koyda denize girmek umudu doğdu ancak merhum belediye başkanı ahmet piriştina ölünce herşey eskisi gibi olmaya başladı çünkü fabrikalar yeniden çöplerini atmaya başladı. Körfezi iyi kullanırsak yılda en az 8-10 milyar dolar ek gelirimiz olur ama önce körfezi temizlememiz lazım” dedi.
